Arabuluculuk, kişiler arasında doğan çeşitli uyuşmazlıkları dostane yollarla ve müzakere ile çözme yöntemidir. Arabuluculukta amaç tarafları bir araya getirerek iletişim kurmalarını ve kendi çözümlerini üretmelerini sağlamaktır. Arabuluculuk süreci tarafsız ve bağımsız bir uzman olan arabulucu eşliğinde sürdürülür. Uyuşmazlıkların dava yoluna gidilmeden çözümlenmesini sağlama açısından usul ekonomisine destek veren bir kurumdur. Bu makalemizde arabuluculuğa dair merak edilen bilgilere değineceğiz.
Türk hukukunda 2013 yılından beri var olan arabuluculuk kurumu iki çeşittir: ihtiyari arabuluculuk ve zorunlu arabuluculuk.
Arabuluculuk kurumunun hukukumuza dava şartı olarak girmesi 01.01.2018 tarihli 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 3. maddesiile gerçekleşmiştir. İlk olarak İş Mahkemelerinde dava şartı niteliğiyle uygulanmaya başlanan zorunlu arabuluculuk ilerleyen yıllarda ticari ve tüketici uyuşmazlıklara da getirilmiştir.
Ceza davalarında ise arabuluculuk mevcut değildir. Bunun en bariz nedeni arabuluculuğun tarafların üzerinde tasarruf edebilecekleri konularda mümkün olmasıdır.
“Arabulucu, Arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Bakanlıkça düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş bulunan gerçek kişiyi” ifade eder.(6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.2/A)
Arabulucu, hukuk fakültesi mezunu ve mesleğinde en az 5 yıl kıdemi olan arabuluculuk eğitimini almış kişidir. Arabulucuların bu süreçteki görevi tarafların uyuşmazlıklarını ve menfaatlerini tespit ederek huzurlu ve sağlıklı bir ortamda görüşmelerin sürdürülebilmesini sağlamaktır. Arabulucu herhangi bir karar vermez veya uyuşmazlığın çözümüne dahil olmaz. Taraflar bu süreçte aralarında iletişim kurarak kendi çözümlerini üretirler.
Kişiler arasında uyuşmazlık çıktığında dava açılmadan önce veya dava sırasında taraflardan biri veya her ikisi arabuluculuk için başvuruda bulunabilmektedir. Arabuluculuk başvurusu adliyede bulunan arabuluculuk bürolarına yapılır. Arabuluculuk bürosunun olmadığı yerlerde ise görevli sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne yapılmaktadır. Taraflar aralarında bir arabulucuda anlaşmışlar ise o kişi arabulucu olur; anlaşamamışlar ise arabulucu komisyon tarafından seçilir.
Başvuru formunda uyuşmazlık ve tarafların bilgileri yer alır. Başvuru ulaştığında arabulucu her iki tarafa da davet mektubu gönderir ve görüşmeler fiziken veya internet ortamında gerçekleştirilir.
Arabuluculuk anlaşma veya anlaşamama ile sona erer. Görüşmenin anlaşma ile sona ermesi halinde uyuşmazlık mahkemeye gerek kalmaksızın taraflar arasında halledilmiş olur. Hakkında anlaşmaya varılan uyuşmazlıkların tekrar dava konusu yapılabilmesi mümkün değildir. Ancak taraflar anlaşma tutanağının icra edilebilirliğine dair şerh verilme talebinde bulunabilir. Bu durumda icra edilebilirlik şerhini içeren anlaşma tutanağı bir mahkeme kararı niteliğindedir. Arabuluculuk görüşmesi anlaşamama ile sona erer ise taraflar anlaşmama tutanağı ile birlikte mahkemede dava açabilirler.
2018 yılı itibari ile önce İş Kanunu kapsamındaki uyuşmazlıklarda dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk getirilmiştir. 2019 itibari ile ise 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na getirilen eklenen madde ile ticari uyuşmazlıklarda ve 2020 itibariyle ise tüketici uyuşmazlıklarında önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirilmiştir.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 3. maddesiile işçi ve işveren arasında iş sözleşmesinden doğan alacaklardan doğan uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvurma şartı getirilmiştir. İşveren ve işçi bu gibi uyuşmazlıklarında dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorundadır. Arabulucuya taraflarca anlaşarak seçilir ya da adliyelerde yer alan arabuluculuk bürosuna yapılır.
Arabuluculuğun konusuna giren uyuşmazlık konularına örnek vermek gerekirse:
Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir. (7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m.3/10)
Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun uyarınca tüketici mahkemeleri tarafından görülen ve dava değeri olarak 10.390 tl ve üzeri uyuşmazlıklar ve konusu para ile belirlenemeyen uyuşmazlıklarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiştir. İlgili Kanunun 73/A bendinde sıralanmış olan tüm uyuşmazlıklarda kişiler dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorundadır.
Türk Ticaret Kanunu 5. maddesi uyarınca ticari davalardan konusu paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında zorunlu arabuluculuk getirilmiştir. Yasada uyuşmazlık konusu paraya dair bir alt veya üst sınır belirlenmemiştir. “Arabulucu, yapılan başvuruyu gönderildiği tarihten itibaren 6 hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla 2 hafta uzatılabilir.” (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.5/A-2)
Özellikle ticari davalarda, ticari hayatın da gerektirdiği ölçüde hızlı sonuçlar alınması bakımından arabuluculuğa başvurmak önem arz etmektedir. Uyuşmazlık konularına dair anlaşmaya varılamaması halinde dava açmak mümkündür.
Özetle, 2013 yılından günümüze kadar hukuk dünyasında yer edinmiş arabuluculuk kurumu uyuşmazlıkların çözümünde kısa, masrafsız ve ve hızlı bir çözüm olarak öne çıkmaktadır. Kişilerin üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri konularda çıkan uyuşmazlıkların Kanun tarafından zorunlu veya ihtiyari olarak tercih edilebilecek olan……….