Kişisel verilerin korunması kanunu son yıllarda sıklıkla duyulmaktadır. KVKK kısaltmasıyla bilinen kişisel verilerin korunması kanunu kapsamında bireyin kendine ait olan kişisel verilerinin korunması, özel hayatın gizliliği ilkesinin tam olarak uygulanması sağlanmaktadır. Bu kanun aynı zamanda kişisel verilere sahip firmaların bu verilerle yapabileceği eylemleri de kanun kapsamı ile belirler.
Kişisel verilerin korunması kanununun ana amacı kişinin özlük ve gizlilik haklarının sınırlarının net şekilde belirlenmesi, herhangi bir şekilde bu bilgileri işleme hakkı edinmiş kurumlarında bu konuda ne yapıp yapamayacaklarının belirlenmesidir. Bütün esas ve usuller bu amaçla konulmuş ve uygulanmaktadır.
Günümüzde veri paylaşımının hızı ve sınırları giderek ortadan kalktığından bu verilerin işlenmesinin engellenmesi de gerekli hale gelmiştir. Kişisel verilen korunması kanunu bu verilerin yurtdışına, üçüncü kişilere ve bu verileri işleyecek hakka sahip olmayan kişi ve kurumların eline geçmesini engeller.
Veri paylaşma şekilleri, ortamları ve çeşitleri her geçen gün yeni teknolojik gelişmelerle şekillenmektedir. Bu nedenle kişisel verilerin korunması kanunu kapsamınca verilen karar ve cezalar emsal kabul edildiği için kişisel verilerin korunması kanunu kurumunun yayınladığı cezalar ve bildirimlerde kurumlar ve bu durumun tarafları için doğru takip edilmeli ve bir kaynak olarak kullanılmalıdır.
Kişisel verilerin korunması kanununun tarafları veri ve bilgiye sahip olan gerçek kişi, bu veriyi işleyen ya da bu veriden sorumlu olan kurum ya da kişi e verileri işleyen gerçek ya da tüzel kurumlardır. Bu tarafların bu kanunca belirlenen haklar gereğince yapacakları da belirlenmiştir ve temel amaç da hukuk dışına çıkmamak için bu kanunun tüm maddelerine uymak üzerine kurulmuştur. Bu yüzden bu konuda hizmete ihtiyacı olan kurum veya gerçek kişilerin kişisel verilerin korunması kanunu ile alakalı yeni gelişmeleri ve kapsamları tam olarak takip eden doğru yorumlayan ve ona uygun bir yönelim belirleyen bir kuruma ihtiyacı bulunmaktadır.